Nefes almakta dahi güçlük çeken ülke ziraatı için yeni bir darbe oluşturmasının yanısıra gdo'lu ürünlerin piyasaya daha rahat girebilmesini sağlayacak olan kanundur. “ab uyum paketi” içinde tbmm’de görüşülmekte olan “tohumculuk kanunu tasarısı”, tohum alanından kamuyu çekerek sektörü tümüyle çokuluslu şirketler ve onların yerli taşeronlarının egemenliğine terk etmeyi amaçlamaktadır.
Ziraat mühendisleri odası basın açıklamasından:
"tasarı ile türkiye’de, tarımsal araştırma genel müdürlüğü (tagem)’e bağlı enstitülerin tarımsal ar-ge faaliyetleri sonucunda, tarımsal işletmeler genel müdürlüğü (tigem)’e ilişik çiftliklerde tohum üretip, ucuz fiyatlarla ve süreında üreticiye ulaştırma şeklinde işleyen kamusal sistem “demode” duyuru ediliyor; devlet bir yaşamsal alandan daha çekilerek, yabancı şirketler ile onlara taşeronluk edenlere yeni kar alanları yaratılıyor.
çoğu alanda olduğu şeklinde bu alanda da, senelerdir tagem ve tigem’lere kaynak aktarılmayarak, teknik elemanlarla oynanarak kurumların içi boşaltılmış ve sektör özelleştirmeye hazırlanmıştır. Günümüz türkiye’si, sebze tohumluğunda % 90’ın üzerinde dışa bağlarımlıdır. Sertifikalı hububat tohumluğunun ise sadece % 25’i üretilebilmektedir.
Aslen özel sektör, sebze, mısır, ayçiçeği şeklinde yabancı döllenen tohum piyasasının karlılığını çoktan fark etmiş durumdadır. Bu bağlamda özellikle hollanda, ispanya ve israil kökenli firmalar, yerli ortaklarıyla türkiye’de tohum üretip pazarlamakta yahut doğrudan ithal ürün satış ağı oluşturmaktadırlar. Yerli çeşitlerimizin neredeyse tamamının kaybolmasına neden olan bu süreçte, örneğin bir kilo. Domates tohumu 18 – 20 bin dolar fiyatla satılmakta ve üreticinin sömürü düzeyi giderek artmaktadır. Yabancı ve yerli aracıların etkisiyle, üreticinin eline geçen gelirden yaklaşık 5 kat fazla fiyatlarla domates tüketen tüketicinin “eski domateslerin hazzını arama” düzeyinde kalan yakınmaları, üretici ve tüketici dayanışmasına yönelik anlamlı bir sonuç üretmemektedir.
Buna karşılık buğday benzer biçimde kendine döllenen ürünlerde, ıslah çalışmalarının çok uzun zamana gereksinim göstermesi nedeniyle, bu alanda özel sektör faaliyeti, yüksek verimli tohum çeşitlerini ithal edip pazarlama esasına dayanmaktadır. Bu tohumlar da, çaşama koşulları ve genetik açılmanın bir sonucu olarak kısa sürede verim, kalite ve hastalık – zararı dokunanlara dayanıklılık özelliklerini yitirmekte, bu tabloya eklenen sulama yatırımı eksikliğinin de tesiri ile ülke, ab ortalamasının 1/3’ü verim düzeyiyle buğday üretimi gerçekleştirmektedir.
Kırsal alanda açıkça yaşanan bu gerçekler görmezden gelinerek hazırlanan bu tasarı, türkiye’nin tohum üretim gücünü tümüyle kırarak, alanı, üretici üzerinde egemenliğini duyuru edecek bir yapıda çokuluslu şirketlere açmaktadır. Dün “devlet sucukçuluk mu yapar” diyerek et ve balık kurumu (ebk)’nu tasfiye eden; bunun sonucunda hayvancılık sektörünü çökerten ve bu telaşla kalan ebk işletmelerini yine çalıştırma çabasına giren zihniyet; şimdi de adeta; “devlet tohumculuk mu yapar ?” demektedir.
Emoticon